
30 Nis Anın Geleceği
Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı 10. Dönemi Otomotiv ve Mobilite dikeyinde tüm hızıyla ilerlerken, programda firmalarımızı sektörün önde gelen isimleriyle bir araya getirmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde de otomotiv sektörünün önde gelen isimlerinden aurima.ai’nin kurucusu Seval Öz’ü ağırladık.
Kendisinden kısaca bahsetmek gerekirse, Google’ın sürücüsüz araç projesini yürüten Öz, ardından otomotiv devi Continental’in ITS şirketinin CEO’luğunu üstendi. Şirket için açık yığın bulut arka uçlu bilgi işlem mimarisi geliştirmek üzere yazılım mühendisliği ekibini büyüttü. Bu girişim ile Continental’in mobilite hizmetleri ve dijitalleşme dönüşümünden sorumlu oldu. Sonrasında da Silikon Vadisi’nde sürücüsüz araçlar için kamera/radar görüntü entagrasyonuna odaklanan aurima.ai’ni kurdu.
Seval Öz’ün konuşmasından öne çıkan noktaları sizler için derledik.
Sırada ne var?
Teknolojinin etkisiyle alışılageldik ulaşım modelleri geride kalıyor. Otomotiv endüstrisi ile ilgili bir çalışma gerçekleştirilecekse, çalışmanın bir adım önden gitmesi gerekiyor. Seval Öz şunları kaydediyor: “Eskiden bir arabanın yüzde 90’ı makine mühendisliğiydi. Artık öyle değil, şimdi yüzde 70’i yazılım. Onun için daha çok yazılım tarafına ağırlık vermek lazım.”
Hızla gelişen teknolojik ve mega şehirlerin oluşmasıyla ulaşımda yeni ihtiyaçlar doğmakta. Seval Öz bu durumu şöyle nitelendiriyor: “Herkes farklı bir şeye odaklanmakta ancak bence günümüz için inşa etmeyin, gelecek 20 yıl için inşa edin. Çünkü, her şey düşündüğümüzden daha hızlı gerçekleşiyor.” Paylaşım ekonomisi, akıllı telefonlar, bulut teknolojileri, makine öğrenmesi ve Moore Yasası* gibi veriler dikkate aldığında; bugün teknolojinin, davranış bilimlerinin ve yeni iş modellerinin aynı noktada bir araya gelerek radikal bir dönüşümü oluşturduğunu görebilmekteyiz. İlerleyen günlerde, bir aracın bilgisayar gibi davranmaya başlaması olası bir durum haline gelecek gibi gözüküyor. Seval Öz konuyla ilgili şu sözleri kaydediyor; “2 veya 4 yıl içinde otopilotsuz taşıt size garip gelecek. Aracın görevini yapmadığı hissine kapılacaksınız. Aracın size asistanlık yapması aracın ana görevlerinden biri olacak ve 10 yıla kadar bu hizmetler çeşitlenecek.”
Ulaşımın geleceği aynı zamanda; akıllı şehirlerin, şehir güvenliğinin ve toplu taşıma ile iç içe geçiyor. Dünya genelinde mega şehirlerin doluluk oranları gün geçtikçe artmakta. Bu oran her geçen yıl daha da artacağı için şehir trafiğinin de buna bağlı olarak katlanarak artacağını öngörebiliriz. Tabii ulaşım sıkıntısını kara ulaşımı olarak spesifik görmemeliyiz. Bu konuda Seval Öz şu sözleri kaydediyor: “Sadece kara ulaşımı vizyonunuzu sınırlandırmasın. Şehirlerde nasıl hareket edebileceğimize ve hangi problemleri çözebileceğinize odaklanın.” Böylece ulaşım; kazandığı yeni tanımlarla, artık bireysel olmaktan çıkıyor ve ortak bir mesele haline geliyor.
*Moore yasası, bilgisayar donanımında kullanılan transistor sayısı ile ilgili bir istatistiki gözlemdir. Yasaya göre her iki yılda aynı hacim içerisine sığan transistor sayısı ikiye katlanmaktadır.