GELECEĞİN GLOBAL DİLİ NE OLACAK? 6 dakikada okunabilir

GELECEĞİN GLOBAL DİLİ NE OLACAK? 6 dakikada okunabilir

Bugün, dünya genelinde 7 bini aşkın dil kullanılmasına rağmen uluslararası ticarette kullanılan diller oldukça sınırlı. En yaygın kullanılan diller İngilizce, Çince ve İspanyolca. Geleceğin dilinin hangisi olacağını ve gelecek dönemde hangi dillerin popülerliğini artıracağı ve geleceğin global dili ne olacak sorusunun cevabı ise henüz bilinmiyor. Bazı öngörülere göre Afrika’daki yüksek nüfus artışına bağlı olarak Fransızca yükselişe geçecek; bazı teorilere göre ise Hindistan ve Çin ekonomilerinin büyümesiyle birlikte Hintçe ve Çince hâkim dil olacak. Diğer yandan, İngilizcenin daima tercih edilen ve en yaygın dillerden birisi olacağı da öngörülüyor. Globale açılmış ya da açılmayı düşünen firma sahiplerine düşense hangi dilin baskın olacağı konusunda endişelenmek değil; büyüyen pazar fırsatlarının nerede olduğuna ve bu noktalarda nasıl bir çalışma yürütülebileceğine odaklanmak.

 

2050’de hâkim dil ne olacak?

Globale açıldığınızda kullanacağınız dillere karar verirken bazı teknik yönleri de göz önünde bulundurmak önemli. Müşterilerinizin çoğunun nereden geldiğini ve işletmenizin büyümesi için potansiyel pazarların nerede olduğunu bilmeniz gerekiyor. Ayrıntılara sahipseniz, küresel iş genişletme stratejinizi geliştirirken hangi dillerin sizin için iyi seçimler olacağını zaten biliyor olacaksınız. Unutmayın, ileriye dönük düşünmek zorundasınız! Çünkü, bugün yaptığınız dil seçimleri gelecekte değişebilir.

2050 yılına dek hangi dilin kullanımının artacağına dair çok sayıda fikir ve öngörü mevcut. Bir kısım teorisyenler, Afrika’daki nüfusun yüksek oranda ve hızla artmasını baz alarak geleceğin dilinin Fransızca olacağını savunuyor. Hindistan ve Çin’in nüfusu, büyümesi ve ihracat gücü hesaba katıldığında Çince (Mandarin) ve Hintçenin geleceğin dili olacağını öngörenler de son derece fazla. İngilizcenin, dünya ticaretinin arkasındaki birleştirici güç olma potansiyelinin hâlâ oldukça yüksek olması şaşırtıcı değilken, 21 ülke ve bölgenin resmi dili olan İspanyolca da önemini koruyacak.

Dil mi, potansiyel mi?

Global ölçekte iş yapan büyük markalar genellikle dil engelini kolayca ve verimli şekilde aşabiliyor, başarı da bunun ardında geliyor. Bu yüzden odak noktasını büyüyen pazar fırsatlarının olduğu bölgelere kaydırmak ve bu bölgelerde birçok dilde verimli çalışmak için planlama yapmakta fayda var. Bugün biliyoruz ki gelişmekte olan pazarlar, önümüzdeki yıllarda gelecek vaat eden iş fırsatlarının çoğunun bulunabileceği yerler olacak. Birden fazla bölgede sorunsuzca çalışmanıza olanak tanıyan bir iş akışı oluşturmak yerine kendinizi tek bir dille sınırlamak ise globalleşme sürecinde yapılabilecek önemli bir stratejik hata olabilir.

Nereye odaklanacağınıza dikkat! 

Bir bölgenin genel GSYİH değeri ve nüfus artışı, gelişmekte olan bir pazarı tanımlamak için kullanılan tipik faktörler olsa da stratejik fırsatlar arayan küçük işletmeler için en iyi seçenekler o kadar açık olmayabilir. Ayrıca, bir ülkenin gelişmekte olan teknolojilerle ve sektörünüzle ilgili olabilecek diğer faktörlerle artan etkileşim düzeyini de dikkate almanız gerekiyor. Makine ve yazılım teknolojisi, gelişen dünyanın sürekli büyüyen bir parçası. Gayrimenkul, eğitim ve bankacılık da iyi iş fırsatlarına sahip bir ülkede hızla genişliyor olabilir. Nokta atışı tahminlerle hareket etmek güç olsa da göz önünde bulundurulması gereken bir diğer faktör siyasi ve sosyal koşulların hızlı değiştiği ülkelerde, söz konusu değişimin piyasaları nasıl zorlayacağı.

Kendinize sınır koymayın

COVID-19’un tüm dünya genelinde online alışverişi artırdığı net bir gerçek ancak bu alan zaten dünya devi markaların hâkim olduğu bir sektördü.   Diğer yandan, pandemi sonrası büyüyen ve gelişmeye devam eden tek sektör e-ticaret değil.  Dünya çapında birçok endüstri önemli büyüme fırsatlarını içinde barındırıyor. Dolayısıyla, bu noktada yapmanız gereken kendinize bir sınır koymamak ve yenilikleri, değişimleri, ihtiyaç ve talepleri takip ederek daima yeni fikirlere, alanlara açık olmak.

Innogate ile engeller kalkıyor!

Dünya çapında milyonlarca insan yeni teknolojilerle tanıştıkça, bu alanlara eğilmeye ve kitlelerin artan ihtiyaçlarından yararlanmaya hazırlanan işletmeler için sayısız fırsat oluşacağını tahmin etmek güç değil. İşin püf noktası, küresel fırsatlara etkin bir şekilde yanıt vermek için hem yeterince çevik hem de yeterince duyarlı olmanızı sağlayan bir iş akışı oluşturmak. Uluslararası pazarlara hızla girebilmenin ve ortaya çıkan fırsatlardan yararlanmanın, geleceği planlamak için olası bir baskın dil değişimini beklemekten ve geleceğin global dili ne olacak diye düşünmekten çok daha değerli bir yol olduğu gerçeğini aklınızda bulundurmanızda yarar var.

 

Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı, 6 yılı aşkın deneyimi ve alanında uzman mentorların desteği ile yol arkadaşınız olmaya en büyük aday! 5 haftalık “Innogate Online” ile çok sayıda seminer ve birebir mentorluk oturumu sayesinde yeni bir pazara açılma stratejisi, ürün-pazar uyumu, pazar-rakip değerlendirmesi gibi birçok önemli adımı birlikte atabilirsiniz. Innogate Online Connect ile de uluslararası pazarda potansiyel müşteri ve partnerlere ulaşmanızı kolaylaştıracak güçlü bir network oluşturmanın anahtarını kolayca elde edebilirsiniz. Yereldeki başarınızı globale taşımayı hedefliyorsanız, geç olmadan Online Innogate Programı’nda yerinizi alın!

 

Kaynak:

https://www.forbes.com/sites/forbesbusinesscouncil/2021/06/03/a-look-at-emerging-markets-and-opportunities-for-international-expansion/?sh=53f2ae8d3f00

https://etranslationservices.com/blog/languages/the-most-useful-languages-for-global-business-expansion/