Global PR’da Fark Yaratmanın 10 Adımı 5 dakikada okunabilir

Küreselleşmenin giderek hız kazandığı günümüzde globale açılmak, müşteri potansiyelini artırmak ve buna bağlı olarak gelir seviyesini yükseltmek küçük ya da orta ölçekli işletmeler için ulaşılması pek de zor hedefler değil. Elbette, madalyonun öteki yüzünü de hesaba katmak gerekiyor. Giderek kalabalıklaşan bu alanda fark yaratarak rekabet avantajı kazanmak artık olmazsa olmazlardan. “Nasıl?” sorusunun yanıtı global halkla ilişkiler (Public Relations) çalışmalarında!

1. Hedefinizi baştan belirleyin

PR çalışmalarının sonucu üzerine beyin fırtınasına başlamadan önce işletmenin ilk etapta neyi hedeflediğini bilmesi oldukça önemli. Sorulması gereken soru basit: “Genel kampanyanın amacı nedir?” Satışları artırmak, marka bilinirliğini artırmak, müşteri potansiyelini artırmak ya da sosyal medyada bilinirlik kazanmak… Tüm bu hedeflerde başarı için önce hedefleri oluşturmak gerek. Unutulmamalı ki net bir amacı olmayan bir PR kampanyası yürütmek hem işletme hem de son kullanıcı tarafında fazlasıyla kafa karıştırıcı.

2. Fark yaratan bir basın bülteni kaleme alın

Basın bülteni hazırlanırken en önemli etap ürün veya hizmetlere dikkat çekmeyi amaçlayan etkileyici bir başlık yaratmak. Akılda kalan bir başlık hem okuyucuların ilgisini çekecek hem de daha fazlasını öğrenmek istemelerini sağlayacaktır. Ek olarak bültenin ilk paragrafında 5N1K’nın tüm sorularına yanıt verildiğinden emin olun. Bültene iletişim bilgilerini eklemeyi unutmayın ve son olarak kısa ve öz olmanın daha fazla etki yarattığını unutmayın. Bu yüzden basın bülteninin bir sayfadan uzun olmaması gerekir.

3. Hedef, medyada yer almak

Yerel müşteriler kazanmaya giden en kestirme yol, yerel mecraların dikkatini çekmek. Yerel medya bağlantılarına sahip olmak içinse hedefinizi ana hatlarıyla açıklayan, kişiselleştirilmiş e-postalar göndermekten kaçınmayın. Yaklaşımınızda kapsamlı ve yaratıcı olmak yeterli. Örnek vermek gerekirse; bir medya paketi ya da basın kiti oluşturarak yerel mercilerle paylaşmanız durumunda hikayenizi paylaşmak için gereksinim duyacaklara tüm bilgiye kolayca sahip olmalarını sağlayabilirsiniz.

4. Promosyonun değerini es geçmeyin

Promosyon ürünleri, müşteri nazarında itibar kazanmada ve yeni kitlelere ulaşmada en etkin çözümlerden biri. İşletmenizin her zaman hedef kitleye sunabilecek değerli bir ürün ya da hizmeti olmalı. Tabii ki farklı iletişim kanalları üzerinden buna dair bilgilendirmeyi geniş kitlelere sağlamak kaydıyla! Hizmet sağlayan bir firmanın ücretsiz bir danışmanlık sunması hem hizmetlerini en doğru yolla tanıtmasını hem de potansiyel müşterilere en kısa yoldan ulaşılmasını sağlayacaktır.

5. Yaptığınız işin takipçisi olun

İşletmelerin, gerçekleştirdikleri etkinlik ya da kampanyalar sonunda hedefledikleri medyalarda yarattıkları sonuçların takipçisi olması oldukça önemli. Gazetecilere, raporlara, influencerlara veya kampanyayla ilgili diğer önemli kişilere ne düşündüklerini ya da ürünlerini alıp almadıklarını sadece bir kez sormak yeterli. Tüm bunlar son kullanıcı tarafında işletmenin aslında sadece check-in yaptığını, baskıcı olmadığını gösterecektir. İşletmenin elde ettiği verilerin değeri ise paha biçilemez.

6. Uzman sizsiniz!

İşletmelerin faaliyet gösterdikleri alanda profesyonelleşmesi ve yetkinliğini ispat etmesi olmazsa olmazlardan. Nitekim müşteriler, yaptıkları seçimlerde en iyisiyle birlikte olduklarına inanmak ister. Bu nedenle de herhangi bir medya röportajına her daim hazırlı olmak gerek. Meydanın karşısında yeteri kadar donanımlı olmayan bir işletmenin güvenilirlik testini geçemeyeceği kesin. Unutmayın, yaptığınız işte en yetkin isim sizsiniz!

7. Görev: İçerik yazmak ve paylaşmak

İşletmelerin faaliyet alanlarına ve yaptıkları işlere dair kaliteli içerikler üretmesi, hedef kitlenin zihninde kalıcı bir yer oluşturmak ve medyada daha fazla yer edinmek adına atılması gereken adımlardan. Hedeflenen medyaya özgü olarak içeriği şekillendirmek ve ilgi çekici hale getirmek de yine bir o kadar önemli. İlgi çekici bir başlık, okuyucuların ilgisini çekecek ve geri kalanını okumak istemelerini sağlayacaktır. Bu noktada içeriğin yetersiz olmadığından ve büyük sözler vermediğinden emin olun.

8. Kendiniz olun

İşletmenin medya karşısında kendi ruhunu korumasına izin verin. Karakteristik özelliklerden taviz vermemek, müşteri tarafında güçlü bir izlenim bırakacaktır. Zira müşteriler daima gerçeği tanır ve sahte olanı hisseder. Bireyselliğinizden vazgeçmeyin ve olduğunuzdan başka bir kimlik edinmeyin.

9. İletişimde kalın

Basın bülteninin paylaşılmasının ardından her zaman iletişime geçilebilir olduğunuzdan emin olun. Tüm sürecin kontrol altında olduğunu göstermek adına gün boyunca e-postalar, yazılı paylaşılan mesajlar ya da sesli mesajlar sıklıkla kontrol edilmeli. Örneğin basın bültenini paylaşan bir basın görevlisine teşekkür e-postası göndermek, alıcı tarafından çok şey ifade eden basit bir harekettir.

10. Gücünüze inanın

Kendinize inanın ve asla pes etmeyin. Şüphe yok ki medyayla bağlantı kurmak ve kalıcı ilişkiler yaratmak zaman alacaktır. Bu süre zarfında iş yapış biçimlerine birçok farklı açıdan yaklaşmak gerekebilir, denemekten vazgeçmeyin. Potansiyel müşterilerin ve satışların artması tüm bu çalışmaların peşi sıra gelecektir.

Kaynak: https://www.entrepreneur.com/article/354339