
17 Nis İhracat Günlükleri: Miops
Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı ile globalleşen yerli teknoloji firmalarımızı mercek altına aldığımız röportaj serimizden herkese merhaba! Bu röportaj serimiz ile kendi sektöründe önemli oyuncular haline gelmiş teknoloji firmalarımızı yakından tanıyarak globalleşme süreçlerine tanık oluyoruz. Röportaj serimizin globalleşme çabası olan ve bu konuda bilgi almak isteyen okuyucularımıza fayda sağlamasını umuyoruz. Aklınıza takılan bir soru olursa Innogate olarak her zaman buradayız. 😊
Keyifli okumalar dileriz!
Geçtiğimiz hafta röportaj serimizin konuğu VSight’ın Genel Müdürü Cihat Kahraman idi. Bu hafta İhracat Günlükleri serimizin konuğu ise tasarlayıp geliştirdiği inovatif ürünlerle, fotoğrafçılık ve video sektöründeki kullanıcıların hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen ve ürünleri şu an NASA, Amerikan Ordusu ve SpaceX’in de aralarında bulunduğu yüzlerce kullanıcı tarafından, dünyanın her yerinde kullanılan Türk Ar-Ge firması Miops! Miops’un Kurucu Ortakları Onur Çelik ve Erkan Yiğiter sorularımızı yanıtlıyor!
Merhaba, öncelikle okuyucularımıza sizi tanıtmak isteriz.
Onur Çelik & Erkan Yiğiter, Miops Kurucu Ortakları
Onur Çelik: Merhabalar ben Onur Çelik, Miops’un kurucu ortaklarındanım. Erkan’la birlikte liseye dayanan bir arkadaşlığımız var. Lise hayatında birbirimizi tanıdık. Daha sonrasında arkadaş olduk ve liseyi, ondan sonra üniversiteyi yine beraber okuduk. Daha sonra iş hayatına atıldık. İş hayatında da benzer yerlerde çalıştık. Ama hep hayalimiz kendi işimizi yapmaktı. Bir start-up kurup onu büyütmek ve hayallerimize erişmekti.
Erkan Yiğiter: Merhabalar ben Erkan Yiğiter, Miops’un kurucu ortaklarındanım. Yıllar boyunca birçok şeyi beraber paylaşınca hayalleriniz de ortak oluyor. Bizim üniversite yıllarından itibaren kendi işimizi yapmak gibi bir hayalimiz vardı.
Miops’un faaliyet alanı nedir?
Onur Çelik: 2016’dan bu yana da MIOPS TEKNOLOJİ A.Ş. olarak ürünlerimizi geliştirmeye, fotoğrafçıların ve video çekenlerin hayatını kolaylaştırmaya, onların refleksleri ile yakalayamadıkları anları kolayca yakalayabilmelerine imkan sağlıyoruz.
Miops Smart
“Amerikan ordusu bomba infilak testlerinde bizim ürünlerimizi kullanmak istedi.”
Miops’un doğuş hikayesi nedir?
Onur Çelik: Miops’un ilk çıkış aşaması 2010 yılına dayanıyor. 2010 yılında fotoğrafçılık ile ilgilenen bir arkadaşımız bize yıldırım fotoğrafı çekmek istediğini ve bunu nasıl gerçekleştireceğine dair bir ekipman yapıp yapamayacağımızı sordu. Biz tabi o zamanlar elektronik mühendisiyiz ve çok heyecanlıyız, seviyoruz elektronik devrelerini. Biraz bu konu üzerine araştırma yaparak bir Ar-Ge yaptık ve bir çözüm geliştirebileceğimizi söyledik kendisine. O da heyecanlandı. Kendi evimizde bir devre tasarladık. Elimizde lehimledik ve çalışır bir ürün haline getirdik. Tabi bunu ürün haline getirince dedik ki bu bir fotoğrafçının ihtiyacını karşılıyor, yıldırım fotoğrafını çekebilmesini sağlıyor, başka insanların, başka fotoğrafçıların işine yarar mı diye düşündük. Ürünü plastik bir kutuya koyup Ebay’de bir listing yaptık ve satabilir miyiz diye bir deneme yaptık. Türkiye’de de çok saha testi yapamadık çünkü yıldırım fotoğrafı çekeceğiz ama İstanbul’u biliyorsunuz, çok nadir yakalıyoruz yıldırımları, şimşekleri. Biz normal flashlar ile test ettik. Flashlar ile cihazı yakalayabiliyor muyuz, o flashın çakma anını yakalayabiliyor muyuz diye test ettik. Çalıştığını görünce Ebay’e satışa koyduk. Aradan yaklaşık bir hafta geçti ve ilk ürün satıldı. Yanlış hatırlamıyorsam Fransa’ydı sattığımız ilk ürün. Ürünü paketledik, buradan kargo ile gönderdik. Ama hala çalışıp çalışmadığını bilmiyorduk. En fazla çalışmaz müşteri geri gönderir biz de parasını iade ederiz diye düşünürken 1 hafta sonra müşteriden bir mail geldi. Ürününüz harika çalışıyor, çok teşekkür ederim, çektiğim bir fotoğrafı da ekte gönderiyorum dedi. Biz ilk yıldırım fotoğrafını gördük ve çok heyecanlandık. İlk ürün sahaya böyle çıkmış oldu. Daha sonra yine evde, ben lehimlerini, Erkan kutulamasını yaptı ve Ebay’de manuel listingler yaptık ve yönettik. 3, 5, 10 derken işin büyümeye başladığını gördük. Fotoğrafçıların yıldırım fotoğrafı çekme problemlerini çözüyoruz ama başka ne gibi alanlarda sıkıntılar yaşıyorlar diyerek onların ihtiyaçlarını dinleyemeye başladık. Böylece, zaman içerisinde bu ürünü oldukça geliştirdik. En sonunda 2014 yılında da Kickstarter’a çıktığımız Dünya’nın ilk cep telefonuyla kontrol edilebilen ve anlık olayları yakalayıp fotoğraflayabilen cihazı olan MIOPS Smart’ı geliştirdik ve ürünü Kickstarter’da fonlamaya açmaya karar verdik. Bizim aslında hedefimiz 75 bin dolar gibi bir fon toplamaktı. Bu fonla seri üretime geçmek ve bu ürünü daha büyük kitlelere ulaştıralım istiyorduk. Ürün beklediğimizden çok daha fazla ilgi gördü ve 375 bin dolar gibi bir fon topladı. Aslında bu durum bizim de önümüzü ve yolumuzu açan bir gelişme oldu. Daha sonra oradan aldığımız fonla ürünün tamamen yeniden endüstriyel tasarımını yaptık, bize özgü ürün oluşturduk ve yaklaşık 5-6 ay sonra ürünü hazırlayıp bütün backerlarımıza ship ettik ve ondan sonra aslında süreç daha da hızlandı. 2016 yılında kurumsal hayattan ayrılarak, start-up’ımızı büyütmeye odaklandık.
“NASA’nın ve SpaceX’in roket kalkışlarının fotoğraflanmasında bizim ürünlerimiz tek başına kullanılan ürün diyebilirim.”
Aslında zamanla amatör ve profesyonel fotoğrafçılara ürün geliştiriyorduk ama günümüzün çok farklı kullanım alanlarıyla da karşılaştık. Bunlar örneğin, Amerikan ordusuydu. Onlardan bize bir talep geldi. Bomba infilak testlerinde bizim ürünlerimizi kullanmak istediler ve bir miktar bizden alım yaptılar. Şu an aktif olarak sahada fotoğraf çekmesinin tehlikeli olduğu ortamlarda bizim cihazımız kullanılıyor. Yine benzer bir örnek bambaşka bir kullanım alanı idi. NASA ve SpaceX’in roket kalkışlarının fotoğraflanmasında bizim ürünlerimiz tek başına kullanılan ürün diyebilirim. Tüm fotoğrafçılar bizim ürünlerde alıyor, kalkış sahasına cihazlarla beraber kameralarını kuruyorlar ve bütün çekimler bu cihazlar ile yapılıyor. Bunu dışında yurt dışındaki kullanım alanlarını gördükçe ülkemizde de TÜBİTAK, ASELSAN gibi farklı kurumalarda yine benzer amaçlarla kullanılmaya başlandı.
Hemen Başvur
Miops’un hedefleri nedir?
Onur Çelik: Gitgide büyüyen ve zamanla da büyüyecek olan şu an sadece profesyonel dediğimiz DSLR ve aynasız kameralar için ürünler üretiyoruz. Özellikle akıllı telefonların gelişmesi ve cep telefonları üreticilerinin de kamera tarafına yoğun yatırım yapmasıyla birlikte bu sektörün daha da gelişeceğini düşünüyoruz. Aslında biz de bir taraftan yönümüzü oraya doğru kaydırmaya başlıyoruz. Ar-Ge çalışmalarımıza artık daha çok Smart Phone ile fotoğraf çeken, video çeken kişilerin de olduğu alanlara yönlendiriyoruz ve önümüzdeki süreçte de buralara yeni ürünler üretip pazar payımızı genişletmeye çalışacağız.
Rakamlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Onur Çelik: Geçtiğimiz yıl 80 farklı ülkeye ihracat yaptık ve bugüne kadar da 3 farklı Kickstarter projesiyle Kickstarter’dan toplam 1.2 milyon dolar fon topladık. Bu fon ile de Türkiye’de Kickstarter ‘dan en çok fon toplayan firmayız ve oldukça da tecrübe edindik bu konuda.
En çok zorlandığınız konu/konular neydi?
Erkan Yiğiter: Biz biraz daha ürün odaklı, biraz daha teknoloji odaklı yaklaşıyoruz olaylara ama maalesef Dünya bu şekilde dönmüyor. Ürünü iyi yapıyor olmak, iyi performe ediyor olmasını sağlamak aslında yeterli değil, bir de ürünü pazarlamak gerekiyor. Bizim de aslında ilk günden bu yana en çok problem yaşadığımız konulardan bir tanesi pazarlamaydı. Ürünlerimizi inşalara anlatırken de onlara ulaşırken de hep teknolojik cümleler söyleyerek, bu ürünün teknik özelliklerinin neler olduğunu anlatarak onlara yaklaşıyorduk. Çok fazla mühendis bazlı konuşuyorduk. Bu bağlamda en çok sorun yaşadığımız konulardan bir tanesi bu oldu ki tabi Türkiye’de iş yapan bir firma olarak globalde yaşadığımız birtakım zorluklar da oldu. Bunlardan mesela en önemlisi özellikle ödeme sistemlerindeki eksiklikler oldu. İşte bir zamanlar biliyorsunuz PayPal ile ödeme alınabiliyorken ve PayPal aslında Dünyada oldukça tercih edilen bir ödeme altyapısıyken birden ülkeden çekilme kararı aldı. Biz o zamana kadar PayPal ile çalışırken birden bütün ödeme sistemlerimizde değişiklik yapmak zorunda kaldık. Yaşadığımız en temek problemler bunlardı.
“Miops’a mühendis bakış açısından çıkarak pazarlama anlamında neler katabiliriz, insanlar ekosistemde neleri konuşuyor, biz de kendimize bu anlamda neler katabiliriz noktasından yola çıkarak Innogate’e katılma kararı aldık.”
Innogate’e başvurmanız için sizi iten şey neydi?
Erkan Yiğiter: Aslında Innogate’e katılma nedenimiz de tamamen bir önceki soruda bahsettiğim globalde yaşadığımız problemdi. Biz kendimiz mühendisiz, çalıştığımız arkadaşların tamamı mühendis. Bize hem ürünlerimize hem de firmamıza pazarlama bakış açısıyla bakacak ve bu yönden ele alacak hiç kimse yoktu ve biz bunun eksikliğini hep hissediyorduk. Aslında Innogate’e giderken Innogate’e gitmenizi gerektiren 2 temel nedenden 1 tanesi olması lazım. Bunlardan bir tanesi firmanızın yatırım almayı hedefliyor olması, bir diğeri de Amerika pazarına açılıyor olmasıydı. Fakat biz aslında ne yatırım almayı hedefliyor ne de Amerika pazarına açılmak istiyorduk. Zaten satışlarımızın büyük çoğunluğunu Amerika pazarına yapıyorduk. Bizim katılma nedenimiz biraz daha özel. Dediğim gibi bu firmayı mühendis bakış açısından çıkarıp pazarlama anlamında neler katabiliriz, insanlar ekosistemde neleri konuşuyor, biz de kendimize bu anlamda neler katabiliriz noktasından yola çıkarak Innogate’ e katılma kararı aldık.
Hemen Başvur
“Innogate, eksikliklerimizin tamamlanması ve bunlar hakkında genel fikir edinilmesi konusunda da oldukça faydalı oldu.”
Innogate ile istediğiniz hedeflerinize ulaştınız mı?
Ergin Yiğiter: Biz İstanbul’daki oturumları oldukça önemsiyorduk hem buradaki Türk danışmanlar olsun hem de yurt dışından gelen yabancı yatırımcılar olsun bize şirketi biraz daha pazarlama bakışıyla nasıl geliştirebileceğimizi, neler yapmamız gerektiğini ve özellikle de sadece pazarlama anlamında değil pazarlamanın dışında bizim açıkçası işletmenin temel kavramları konusunda oldukça eksikliğimiz vardı. Bu eksiklikleri tamamlanması, bunlar hakkında genel fikir edinilmesi konusunda da oldukça faydalı oldu.
ABD’ye açılacak firmalara ne tavsiye edersiniz?
Onur Çelik: Ben aslında Türkiye’deki tüm start-upların da ihracat yapıyor olmasını isterim. Çünkü hakikaten ülkeyi kalkındıracak en önemli hamlelerden biri burada ürettiğimiz ürünleri, fikirleri, yazılımlar yurt dışına, bütün dünyaya satıyor olmak. Bizim sürecimiz yurt dışından başlayınca biraz daha kolay gelişti. Biz sadece pazarlama alanında kendimizi geliştirip hızlı bir şekilde ülkelere kanalize olmaya çalıştık. Tüm start-uplar aslında, yani Türkiye tamam bazı start-uplar için gerçekten büyük bir pazar ama yurt dışında hakikaten çok Türkiye’nin katlarca büyüğü bir pazar var. Ürünü çok mükemmel ve son final haline getirmiş olmaya da gerek yok ki biz bunda ürünü tam test etmeden bile satmayı denedik. Belki şansımız yaver gitti, ürün gerçekten güzel çalıştı ama ürünün ilk haliyle bile bugün geldiği nokta arasında çok büyük uçurum var. Çünkü zamanla onlardan yurt dışından da aldığımız feed-backler ile ürünü çok geliştirdik. Nasıl ki Türkiye pazarında da ürünlerini geliştiren firmalar onlardan aldıkları feed-backler ile ürünlerini geliştiriyorlar, yurt dışında bu feed-backlerin kat kat fazlasını alıp ürünlerini çok daha fazla farklı noktalara getirebilirler ve ürünlerini geliştirme anlamında da yepyeni fırsatlar görebilirler.