San Francisco’da Demo-Day Zamanı! 14 dakikada okunabilir

San Francisco’da Demo-Day Zamanı! 14 dakikada okunabilir

SABAH TOPLANTILARI

San Francisco’nun ikinci haftasında Juan Felipe Campos moderatörlüğünde yapılan sabah toplantılarında, firmaların ilk haftalarının değerlendirmesi yapılarak, ihtiyaç duyulan noktalar, planlar ve performans göstergelerinde nerede olunduğuna ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. Bunun yanı sıra Campos, Silikon Vadisi’nde olmadan da doğru pazarlama stratejileri ile Silikon Vadisi’ne satış yapılabileceğine ilişkin önemli anekdotlar paylaşarak, Vadi’de başarılı olmuş büyüme stratejilerinden örnekler paylaştı.

Silikon Vadisi’nde “değer üretme ve bunu karşılıksız verme” kültürünün oldukça yaygın olduğunu belirten Campos, ücretsiz olarak uzmanlık alanlarının ve bilgilerin insanlarla ve girişimcilik camiasıyla paylaşılmasının önemine dikkat çekerek, ilişki geliştirmenin ve tanınır olmanın bilgi paylaşımından geçtiğini vurguladı.

Firmaların gerçekleştirdikleri toplantıların değerlendirilme aşaması tamamlandıktan sonra Campos, firmaların finansal kaynaklara erişimi üzerine bilgilendirme yaptı.

 

https://www.instagram.com/p/BqKnPD2FYKi/?utm_source=ig_web_button_share_sheet

 

Campos şirketlerin büyümesine destek olabilecek finansal kaynakların yalnızca yatırımcı yoluyla bulunmadığını, yatırım ararken farklı kaynakların araştırılmasının önemine değinerek, şirketin büyümesini hızlandırabilecek kaynakları bulmanın 8 yolunu şöyle sıraladı:

  1. Bankalar yolu ile düşük faizli, teşvikli borç almak
  2. Birden fazla girişimi olan firmalar için yeni firmanın toplam gelirlerin %50-70’ine karşılık gelmesi durumunda, ana şirketin satılması ile kapital oluşturmak, yeni şirkete bu yolla yatırım yapmak
  3. Hızlandırma programlarına dahil olma yolu ile en iyi girişimleri bünyelerine dahil edebilmek için bazı bölgelerde hisse karşılıksız alınabilecek fonlar (ABD ekosisteminde)
  4. Şirketlerin hızlandırma programları: Her ne kadar firmalar tek bir firma ile ilişkilendirilmek istemeseler de şirketlerin yürüttüğü programlar markalaşma konusunda yaşadıkları sıkıntılar itibariyle, iyi firmaları bünyesine dahil edebilmek için çok fazla olanak sunuyorlar, şartlarını iyi incelemek kaydıyla bu türden programların sunduğu olanaklar
  5. Profesyonel yatırımcılar (Venture Capital): Odaklandıkları dikeye göre, yatırım yaptıkları şirketlerle iş birliği kurabilecek bağlantılarıyla tanıştırıp müşteri potansiyeli de yaratmaları dolayısıyla, yatırımcıları değerli bir iş ağı ve en büyük ürününüz olan şirketinizin bir kısmını satmanız itibariyle nitelikli bir satış kanalı
  6. Melek yatırımcılar ve yüksek gelir sahibi kişiler: Eskiye kıyasla çok yüksek miktarda yatırım kanallarını oluşturmakta
  7. Kitlesel fonlama: Kitlesel fonlama kampanyasının başlatılmasından önce şirketlerin kendi e-posta listesinin ve kampanyayı öne çıkarmak için planlama yapması önemli olup bu gibi platformlarda şirketlerin kendi yaratacağı trafik yanı sıra hızlı destek alan kampanyaların ana sayfada yer alması fonlanma hızını artırmakta
  8. Devlet fonları: (Hibeler- Grants) Devlet kurumlarının farklı dikeylerde ve ortaklık yapılarında girişimcilere ve firmalara sağladığı, özellikle Ar-Ge tabanlı hibeler hem finansal hem de teknik yapının güçlendirilmesine olanak sağlamakta

Firmalar Campos’a pivot etme ve müşterilerin ürünü anlama noktasını bekleme kararının aşamaları hakkında sorular yönlendirdiler. Campos pivot etme zamanlamasına ilişkin firmaların sorularını cevaplayarak önemli noktalara dikkat çekti.Firmaların ürün-pazar uyumunu test edebilmek için nitelikli ve olabildiğince çok kişiyle görüşmeleri, onlara doğru cevapları almaya yönelik doğru soruları yöneltmeleri alınan yanıtların, ürün-pazar uyumsuzluğuna işaret etmesi durumunda çok hızlı şekilde pivot edilerek optimum uyumun yatırım maliyetinin yüksek olmadan bulunması gerektiğini belirtti.

 

 

Campos ayrıca, New York ekosistemi ve Silikon Vadisi kültürüne ilişkin sorulara karşılık, New York ekosisteminin pratik iş modellerine yatırım yapıldığını, iş modeli inovasyonu getiren vizyon geliştiren girişimlere ise San Francisco yatırımcılık ekosisteminde daha çok önem verildiğine ilişkin tespitlerini paylaşırken, New York ekosisteminin satış ve müşteri potansiyeli ile ilgili verilerle yakından ilgilenildiğini, bu nedenle validasyonun çok daha önemli olduğuna dikkat çekti.

 

SATIŞ KOÇU OTURUMLARI

https://www.instagram.com/p/BqM9FCnlyZ5/

  • Satış uzmanlarıyla fikir alışverişi yapma imkanı bulan firmalar, bu hafta yine seçtiği alanlarda görüşmeler yaptı.
  • Simternet firması, Pek Pongpaet ile satış stratejileri üzerine görüşerek, rakip analizi ve UX/UI tasarımları hakkında geri bildirimler aldı.
  • Acrome, Ferhat Hatay ile görüşerek geçmiş deneyimlerine dayanarak akademik ve kurumsal bağlantıları üzerinden yol haritası çıkardı.
  • Pek Pongpaet ile görüşen bir başka firma olan Solidict, yeni bir ürünle piyasaya açılmanın püf noktaları hakkında fikir alarak, hedeflemesi gereken pazar hakkında bilgiler aldı. Solidict aynı zamanda Ryan J. Williams ile de görüşerek ideal müşteri profilini çıkartarak, doğru konumlanma ile doğru değer önerisi geliştirebileceğinin altını çizmiş oldu.
  • Steve Austin ile görüşen Transolt firması, Silikon Vadisi kültürü ve uluslararası satış deneyimleri hakkında görüşerek, içinde bulunduğu genel resmi anlamaya yönelik bir oturum gerçekleştirdi.
  • Delphisonic firması ile görüşen Miryana Joksovic ise IoT alanında geliştirilen ürünlerle ilgili proje yönetimi ve teknik yönetim konusunda destek sağlayabileceğini belirtti.

 

SEMİNERLER

 

10 GROWTH TIPS FOR ROAD FROM 0$ to 10M – Can Özdoruk (5 Kasım)

Cisco ve Nvidia gibi büyük kurumsal şirketlerde deneyimi bulunan Can Özdoruk, 4 girişimin Silikon Vadisi’nde büyümesine yardımcı olmuş mentorlarımızdan olup seminerimizde INNOGATE firmalarına büyüme yolunda önemli deneyimlerini paylaşarak bazı temel önerilerde bulundu.

  1. Silikon Vadisi kültüründe satışın ürün hazırlamaktan önce geldiğini belirten Özdoruk, talebi anlama, müşteri ihtiyaçlarını önden belirleme ve harcama yapmadan, riske girmeden önce pazarlama yolu ile ürüne talep yaratmanın önemine dikkat çekti.
  2. Firmaların toplam hedef market (Total addressable market – TAM) ve ideal müşteri profiline odaklamasının önemine dikkat çeken Özdoruk, ürünü piyasaya sürmeden ürün-pazar uygunluğunu araştırılmasının büyümeye katkısını vurguladı.
  3. Firmaların ürünleri için ilk bakışta bilgilendirici bir içerik ve tasarımla bir giriş sayfası (Landing page) hazırlayarak, kullanıcı deneyimini kusursuz hale getirmesi gerektiğini belirten Özdoruk, firmaların ilk izlenimi oluşturmak için 50 milisaniyeye sahip olduğunu ve müşterilerin %88’inin kötü bir kullanıcı deneyimi yaşaması durumunda tekrar ürünü almadığını / markaya geri dönmediğini ortaya koyarak, ara yüzün anlaşılabilir ve sorunsuz çalışıyor olmasının önemine dikkat çekti. Firmaların, müşterilerden talep ettiği bilgi formlarının en fazla 15 saniyede doldurabilecek şekilde hazırlanması gerektiğini belirtti.
  4. Firmaların en temel öncelik vermesi gereken konunun müşteri memnuniyeti olduğuna dikkat çeken Özdoruk, müşterilerin ürün ve hizmetlerinizden memnun kalmaları durumunda, referans olabileceklerini, bu sayede firmaların ürünleri için arama motoru optimizasyonuna harcadığı miktardan çok daha düşük bir maliyet ile müşterileri hesapta tutarak, kalan zamanı yeni müşterilerin edinilmesine harcanabileceğini önerdi.
  5. Firmaların en temel ve yaygın hatalarından birinin yanlış insanları çalıştırmak olduğunu belirten Özdoruk, kötü bir çalışanı işe almanın bedelinin firmalar için 100 milyon dolara kadar çıkabildiğini, küçük şirketlerde kötü çalışanların tüm kültürü etkileyeceğini, bu nedenle ekibin en iyilerden oluştuğundan emin olunması gerektiğini vurguladı.

 

 

FINANCE, LEGAL AND OPERATIONAL CHALLENGES OF LAUNCHING a TECHNOLOGY BUSINESS IN THE U.S.– Vera Shokina (8 Kasım)

INNOGATE Programı 8. Dönem firmaları ile buluşan SVB Direktörü Vera Shokina, ABD pazarına açılmak isteyen girişimciler için finansal, hukuksal ve operasyonel bağlamda dikkat edilmesi gereken konulara işaret eden bir seminer verdi. Shokina, uluslararası yatırım fonları ve inovasyon firmalarına yönelik ABD pazarına açılma ile ilgili konularda danışmanlık sağlamakta olup INNOGATE firmalarına, ABD pazarına açılma aşamasında yaşanan tipik problemler hakkında çok değerli bilgiler sağladı. Firmalara, market ve rakip analizinin çok detaylı ve doğru bir şekilde yapılması gerektiğini, aksi takdirde, pazarda büyük pay edinmede büyük problemlerle karşılaşma olasılıklarından bahsetti. İş planının ve ABD pazarına açılmaya ayrılan bütçenin önemine dikkat çekerek, çok erken aşama ABD açılımında yaşanan problemleri ve iş planının ABD pazarına uygun durumunda yaşanan problemlere dikkat çekti.

 

INNOGATE PROGRAMI TURKISHWIN ORTAKLIĞI’NDA GERÇEKLEŞTİRİLEN 1. DEMODAY ETKİNLİĞİ (8 Kasım)

INNOGATE 8. Dönem firmalarının ABD iş insanları ile buluştuğu, Silikon Vadisi’nde önemli yatırımları ve çıkış (exit) faaliyetleri ile tanınan yatırımcıların karşısına çıkarak sunumlarını gerçekleştirdiği ve yatırımcı gözü ile iş modelleri, pazara çıkış stratejileri, fiyatlandırma ve yatırım ihtiyaçlarını dile getirdiği bir etkinlik türü olan demoday’de TurkishWIN komünitesinin bileşenleri ile ortak bir çalışma yürütüldü.

TurkishWIN, Türkiye ile aile, kültür ve profesyonel bağları olan kadınları bir araya getiren ilk uluslararası iletişim ağı olarak 2010 ‘da New York’ta faaliyete başlayan ve etkinliklerini San Francisco, Boston, Londra ve Istanbul olmak üzere çok çeşitli lokasyonlarda devam ettien bir platform olup INNOGATE Programı ile iş birliği çerçevesinde, platforma üye girişimci katılımcıların ve yatırımcıların bir araya geldiği bir etkinlik düzenlenmiştir. Carr&Ferrel Avukatlık Bürosu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe Matt Oğuz, Sinan Eren ve John F. Rizzo yatırımcı jüri ve panelistler olarak katılırken, INNOGATE 8. Dönem firmaları katılımcılar ve panelistler/jüri önünde sunumlarını gerçekleştirerek, yatırımcı ve katılımcıların sorularını yanıtlama ve ilişki geliştirme fırsatı elde etti.

Innogate – TurkishWIN demoday’inde ABD pazarında başarılı olmuş yatırımcı, girişimci, öğrenci, mentor ve potansiyel müşteriler yer alırken, firmalarımızla deneyim paylaşımına olanak sağlayan demoday oturumunda, firmalar kritik bir hedef kitleye karşı kendilerini tanıtıp fikir alışverişinde bulunarak önemli çıktılar elde etti.

Firma sunumlarının ardından Matt Oğuz, Sinan Eren ve John F. Rizzo firmalarımızın ve katılımcıların sorularını yanıtladıkları panel gerçekleştirerek, firmaların ABD ekosistemindeki yatırımcı beklentileri ve talepleri, firmalara önerecekleri yol haritası üzerine görüşlerini paylaştılar.

 

Sinan Eren, yatırımcıların öncelikle şirket büyütmeyi deneyimlemiş ve firmalara bu yönde aynı zamanda danışmanlık yapabilecek kişilerden oluşması gerektiğini belirterek, firmalara yatırım ararken yatırımcının büyüttüğü firmaların detaylarının istenmesi tavsiyesinde bulundu.  Firmaların danışman kurulu olarak seçtiği mentorların ilk yıllarda firmaya katkı sunabileceğini, ancak sunulan katkının performans göstergeleri ile incelenmesi ve takip edilmesi gerektiğini belirterek, iş deneyimi ve bağlantılar anlamında firmalara destek olan danışmanların öneminin firmalar değer kazandıkça belirginleşeceğine dikkat çekti.

Türk kültüründe hayır cevabı almanın büyük çöküntü yaratabildiğini, ancak ABD’de firmaların gelişmesine imkân sağlayan önemli bir gelişim alanı ifade eden bir kelime olduğunu belirten Eren, ABD ekosisteminde direktliğin önemine dikkat çekerek, firmalar olarak bizim de gerekli yerlerde hayır demeyi öğrenmemiz gerektiğine dikkat çekti.

 

Matt Oğuz, Türk firmalarına mentor ve danışma kurulunda firmaya aynı zamanda finansal kaynak getirebilecek (Öz kaynak ya da dış kaynaklar) kişilerin yer alması gerektiğini ifade ederek, Erin Schmidt’in Google danılman kurulunda olabilmek için firmaya yüksek miktarda yatırım yaptığı örneğini paylaştı. Yatırımcının, aynı zamanda güçlü iş bağlantıları birikimine sahip olması ve bu anlamda danışmanlık görevi de üstlenmesi gerektiğini belirten Oğuz, o yatırımcıların danışman rolü için ekstra pay isteyebileceği bilgisini paylaştı.

Amerikalılar’ın kısa süreli kötümser ve uzun vadede iyimser olduğunu belirten Oğuz, Türk kültürünün tam tersi olduğunu, ancak firma sahibi olan girişimcilerin uzun vadede iyimser olması gerektiğinin altını çizdi. Öte yandan, daha iyi bir fikir ya da yatırımcı bulma umuduyla kısa vadeli planlarla hareket eden girişimcilerin günün sonunda başarısız olacağını, geliştirilen ve bu yolda emek verilen iş fikrinin aşamalı olarak geliştirilmesi ve çalışmadığı yerde bırakılması gerektiğini belirtti. Başarısızlık durumunda yatırımcıların şeffaf bir şekilde bilgilendirilerek bu yolla güven inşa edilmesinin yatırımcı-firma ilişkisinde en temel gereklilik olduğuna dikkat çekti.

 

John F. Rizzo; INNOGATE firmalarına danışman, mentor ve yatırımcı seçiminde değer katma temelli bir değerlendirme yapılmasını önererek, herkesin değer katacağını ifade ettiğini, ancak çeşitli sebeplerden bunu gerçekleştiremediğini, bu nedenle bir şirkete tavsiyede bulunup bulunmamaya karar verme aşamasında mentor/danışman/yatırımcıların kendilerine şu soruları soruları sorması gerektiğini belirtti; Değer katabilir miyim? Tavsiyeme ihtiyaçları var mı? Tasiyem değerli ve alışılagelmişin dışında mı? Tavisyem ile şirketin stratejilerinde olumlu bir değişim yapabilir miyiz?

 

Yatırımcılarla gerçekleşen değerli soru cevap oturumunun ardından firmalar, etkinliğe gelen katılımcılar, mentorlar ve iş dünyasının başarılı isimleri ile birebir ilişki geliştirme imkânı yakalayarak bilgi alışverişini derinleştirdiler.