Sorun Odaklılık vs Çözüm Odaklılık 6 dakikada okunabilir

Sorun Odaklılık vs Çözüm Odaklılık 6 dakikada okunabilir

İş hayatı, sektör ya da pozisyon fark etmeksizin, çalışanların her gün birçok challenge ile karşılaştığı, uzmanlıkları dışındaki farklı alanlarda da nitelikler kazanmalarını gerektiren, çoğu zaman çalışma sisteminin karakteristik özellikleri de etkilediği bir kavram. Bu uzun süreçte, en büyük problemlerin başında ise çözüm odaklı olamamak geliyor. Genellikle, birçok kişi problemlere çözüm ve sonuç odaklı yaklaştığını belirtse de bir sorunun sebebine, gerektiğinden fazla odaklanmak ve çözüme giden yolları tıkamak pek çok kişinin engelleyemediği bir durum.

İster yeni işe başlamış bir çalışan ister son derece deneyimli bir uzman ya da büyük firmanın genel müdürü olun, iş hayatında daima birçok sorunla karışılacaksınız ve sorumlu olduğunuz kişiler, sizden bu sorunları en doğru ve sağlıklı şekilde çözmenizi bekleyecek. Bu nitelik, elbette zamanla geliştirilebilecek bir konu, ancak yetkiniz ve sorumluluklarınız arttıkça bir probleme çözüm odaklı düşünme biçimiyle yaklaşmak son derece önem taşıyor. Çünkü, alacağınız kararlar ve atacağınız adımlar büyüdükçe, sonuçların etkisi de artıyor ve yaklaşan bir soruna hızlı çözümler bulunması gereken zamanlarda problemleri çözüm odaklı düşünmeye ihtiyaç duyuluyor. Bununla beraber, problem odaklı olmamak hem zaman yönetimi hem de motivasyon ve iş verimi açısından da büyük bir avantaj sağlıyor.

Bu durum, globale açılmak isteyen firmaların yöneticileri için de benzer şekilde. Pazar araştırmasından ekip yönetimine, hukuki süreçlerden lojistik operasyonlara ve iletişim çalışmalarına kadar çeşitli alanlarda zorluklar barındıran ve kritik problem risklerini içeren globalleşme sürecinde, doğacak her soruna çözüm odaklı olarak yaklaşmak ve sorunları en sağlıklı şekilde çözmek, hedefe giden yolda olmazsa olmaz.

 

Çözüm odaklı olmanın avantajları neler?

Çözüm odaklı olmanın, bunu başaran kişilere sağladığı en büyük artıların başında çözüme gerçek anlamda ulaşmak gelir. Soruna odaklanmak yerine sorunu ortadan kaldırmak üzere adımlar atarsanız, çözümü çok daha hızlı ve efektif şekilde yakalayabilirsiniz.

Çözümcü bakışın bir diğer avantajı, zamanı efektif kullanmanıza yardımcı olması. Soruna odaklanarak, değiştirilemeyecek bir şeyi tartışmak yerine bunun nasıl çözüleceğini konuşmak, zaman tasarrufu açısından son derece önemli ki iş hayatında doğru zaman yönetimi yapabilmek, önemi yadsınamaz bir güç.

Ayrıca, problemin üzerinizde yaratacağı baskıyı ve stresi de çözüm odaklı bakış açısıyla azaltabilir ve en az seviyeye indirebilirsiniz. Böylece, sorunun iş hayatındaki etkisinin dışında sosyal hayatınızı da olumsuz yönde şekillendirmesini engelleyebilirsiniz. Dolayısıyla, motivasyonunuzu da korurken, iş veriminizi ve performansınızın kalitesini artırabilirsiniz.

Sorun odaklı düşünme biçiminden nasıl kaçınabilirsiniz?

Kendinizi sorun odaklı olmaktan kurtarmak için önemli birkaç adım bulunuyor. Bu adımların başında kendinizi tanımak geliyor. Kendinizi; farklı sorunlara, görevlere ve challenge’lara karşı keşfedin, yapabileceklerinizin farkına varın ve bu süreçlere çözüm odaklı yaklaşmaya çalışın. Ayrıca, problemin nedenine, nasıl olduğuna ve etkilerine odaklanmak yerine, problemi ortadan kaldıracak noktaların nasılına, pozitif yansımalarına ve bir fırsata dönüştürme şansına odaklanmak son derece önemli. Kendinize öncelikle, “Bu sorunu çözmem neden önemli?” ve “Bu sorunun yerine nasıl bir durum olmasını istiyorum?” sorularını sormanız, sizi çözüme birkaç adım daha yaklaştırabilir.

Paul Z. Jackson ve Mark Mc Kergow tarafından kaleme alınan ‘Çözüm Odağı’ adlı kitapta, çözüme giden yolun sorunun ne olduğundan çok çözümün ne olduğuna bağlı olduğu belirtiliyor. Çözümlere bakarak olumlu bir değişiklik yapmanın ise ‘problem konuşması’ için zaman kaybetmeyi önlediğini ifade ediliyor.

Diğer yandan, alternatifler üretebilmek ve çözümü getirecek yöntemler düşünmek, bir soruna yaklaşımınızda büyük bir değişim yaratabilir. Çünkü, zaten daha önce yapılan ve bir sonuç alınamayan bir şeyi tekrar yapmak, pek farklı bir sonuç vermez. Bu noktada, neyin işe yaradığını bulmak ve daha fazlasını denemek, sorun odaklı düşünmenize engel olabilir.

Globale açılırken neden çözüm odaklı olmak zorundasınız?

Globalleşmek, fikir aşamasından son adımına kadar son derece uzun, yoğun ve zorlu bir yolculuk. Yerel pazarda ne kadar başarılı ve deneyimli olursanız olun, globale açılma sürecinde sizi bilinen ve aniden ortaya çıkabilecek birçok sorunun beklediğini unutmamalı ve düşünme biçiminizi buna göre şekillendirmelisiniz. Bu noktada ise doğacak olası bir probleme sorun odaklı yaklaşmak büyük bir hata olabilir. Çünkü, hem zamanı doğru yönetmek ve motivasyonunuz kaybetmemek hem de problemi en efektif ve sağlıklı şekilde atlatabilmek için odaklanmanız gereken tek şey, çözüm! Böylece, globalleşme sürecinde yaşayabileceğiniz problemleri daha hızlı şekilde sonuca bağlayabilir ve hedefleriniz doğrultusunda başarıya emin adımlarla ilerleyebilirsiniz.

Innogate ile globale hazırlanın!

Globale açılma sürecinde, farklı konularda birçok sorunla karşılaşabilirsiniz. Bu durumda yapmanız gereken en önemli şey, bu soruna çözümcü bakışla yaklaşmak ve her sorunu, başarı için bir fırsat olarak görmek. Problemler karşısında, size yol gösterecek bir yol arkadaşı içinse en doğru adres, Innogate! Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı olarak; Türkiye’deki firmaların ihracat geliri elde etmesini sağlayacak online globalleşme programımız ile firmalarımızın uluslararası bağlantılara erişim, yeni pazarlara açılma, iş modeli ve stratejisi geliştirme fırsatlarını dedike bir ekip kolaylaştırıcılığında 360 derece bir içerik ile sunuyoruz. Hemen başvurun, globale hazırlanın!

 

Esinlenilen kaynaklar:

https://www.nexalearning.com/blog/the-importance-of-having-a-solutions-mindset-at-work

http://www.planetofsuccess.com/blog/2011/problem-vs-solution-focused-thinking/

https://silviafoglia.com/2021/04/13/benefits-solution-oriented-approach/

https://hatrabbits.com/en/solutions-focused-thinking/

Deniz Kaan Akoğlu