”STARTUP BALONU YOK, UNİCORN AVI VAR” 5 dakikada okunabilir

”STARTUP BALONU YOK, UNİCORN AVI VAR” 5 dakikada okunabilir

Son yıllarda girişimcilik ekosistemine akan yatırımların artmasıyla birlikte girişimlerin yatırım bulma şansları ve değerlemeleri de artmaya başladı. Birçok kişi bu gidişatın ”aç gözlü” ve zararlı olduğu görüşünde birleşiyor, gerçeküstü değerlemelerle yatırım alan girişimlerin başarısız olacağını ve yeni bir ”dot com krizi” ortamına neden olacağını dile getiriyor. Onlara göre ”unicorn”lar birer sihirli varlık değil, aşırı ve temelsiz değerlemelerin oluşturduğu geçici balonlar ve günün birinde gürültülü şekilde patlayacaklar. Ancak karşıt görüşte olanlar da var. Dünya genelinde birçok bölgede yatırım organizasyonları kuran 500 Startups’ın kurucu Dave McClure de onlardan biri. McClure’a göre esas balon unicorn girişimler değil, inovasyon yapmayı unutmuş büyük şirketler ve önümüzdeki 10 yılda teknoloji şirketleri yerine patlalayacak olanlar da onlar.

2016’da global ekonomilerin kötü gidişiyle birlikte girişim sektörüne yapılan yatırımlarda küçük bir yavaşlama olunca ”balon” tartışmaları yeniden alevlenmeye başladı. Türkiye’de çok fazla unicorn görme şansına nail olamadığımız için bu tartışmaların bizde çok da hararetli geçmediği söylenebilir. Bizler de genellikle uzak ekosistemlerde dönen yatırımların ve değerlemelerin miktarı üzerinden tartışmaya katılıyoruz. Bizzat o ekosistemlerin içerisinde olanlar içinse bu çok ciddi bir tartışma. Zira birçok kişi çok ciddi bir krizin yaklaştığı, milyar dolarlık şirketlerin birkaç dakika içerisinde değersiz hale geleceği, heyecanlı yatırımcıların mağdur olacağı yönünde çığırtkanlık yapıyor. Yatırımcılar adına fonları yöneten VC’ler ise bu durumdan rahatsız zira yatırımcıların ürkmesi demek yatırım sayısının ve yatırılan miktarların azalması demek.

Çığırtkanlık yapanlar tümüyle temelsiz konuşuyor denemez. Geçmişte çok parlak görülen bazı girişimlerin kısa sürede çakılıp yok olduğuna şahit olduk. Üstelik Theranos gibi topluma açık seçik yalan söylediği ortaya çıkan bazı girişimler de tartışmaların alevi için yakıt oluşturuyor.

Ancak yatırımcılar açısından bakıldığında ise aslında olayın doğal seyrine ters giden pek fazla şey yok. Elbette yatırımların büyük çoğunluğu dikkatli değerlendirmelerle, alanında tecrübeli yatırımcılar tarafından yapılıyor. Fakat kimse her yatırım yaptığı şirketin bir Uber’e dönüşmeyeceğini de biliyor. Çoğu zaman yatırımcılar portföylerindeki 10 şirketten 2’sinin büyüyüp hayal edilen seviyeye ulaştığını görebiliyor. Bazıları orta seviyelerde kalırken bazıları çok başarısız olup batıveriyor. Bu yatırımcılık dünyasında ”doğanın kanunu” haline gelmiş durumda. Eğer %100 başarı arıyorsanız hiç risk almamanız gerekir ki bir girişime yatırım yapmak en riskli yatırımların başında gelir. Sonuçta kimse size 300 milyar dolar değerlemeye ulaşan şirketin hisselerini ucuza vermeyecektir. Önemli olan 2009 yılında Facebook’un bu seviyelere geleceğini öngörebilmek, riski göze almak.

Dolayısıyla bazıları ”unicorn’lar birer balon” derken, bazıları da ”işin doğal seyri bu, balon yok” diyor. Dave McClure ise farklı bir bakış açısına sahip. 500 Startups ile şimdiye kadar yüzlerce girişime yatırım yapan, birçok Unicorn’un doğuşuna şahit olan McClure, ortada bir balon olduğunu kabul ediyor fakat bunun yüksek değerli girişimler değil, inovasyon yapmayı unutmuş, yerini sağlam gören şirketler olduğunu düşünüyor.

Dave McClure’a göre geride bıraktığımız 5 yılda teknoloji şirketlerinin yükselişe geçmiş olması tesadüf değil. İnovasyon üreten girişimler arasından çıkan unicorn’ların sayısındaki artış da buna paralel derecede doğal. Üstelik gelecekte çok daha fazla unicorn görmeye hazırlıklı olmalıyız.

İnovasyon üreten girişimler, büyük şirketlerin iş modellerini tehdit etmeye devam ediyor. Şimdiye kadar bunu önemsememiş olan dev şirketler ise artık ”unicorn avı” dönemine girmiş durumda. Özellikle otonom otomobillerin popüler hale gelmesiyle aniden birçok girişim satın alan onlarca yıllık otomobil şirketleri bu yaklaşıma birer örnek. Zira dev şirketler yavaş yavaş iş modellerinin tehdit edilmeye başladığını farkediyor.

Dave McClure özellikle petrol şirketlerinin birer balon olduğunu iddia ediyor ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bu şirketlerin çok ciddi değer kaybedeceğini iddia ediyor. McClure’a göre birçok geleneksel şirketin bugünkü değeri aşırı yüksek durumda.

Bu iddiayı destekleyen veriler de var. Örneğin aşağıda dünyanın en değerli markalarının yıllara göre değişimini gösteren grafiğini görebilirsiniz. Petrol şirketleri düşerken girişimci ruhla yönetilen, inovasyona önem veren teknoloji şirketleri zirveye yükseliyor.

Üstelik unicorn’lar sadece Silikon Vadisi’nden çıkmıyor. Avrupa’da ve Asya’da birçok ülkede de girişimcilik konusu çok güçleniyor ve yatırımcıların dikkatini çekiyor. Hiç şüphesiz Türkiye de bu ülkeler arasında önde gelenlerden biri ve İstanbul’un önemli bir girişimcilik şehri olma yolundaki yolcuğu devam ediyor.

Yıllara göre değeri 1 milyar doları aşan yani Unicorn girişimlerin sayısı

Dave McClure gelecekten daha fazla girişim, daha fazla yatırım, daha fazla unicorn ve daha fazla dev şirketler tarafından yapılan ”unicorn avı” satın alması beklememiz gerektiği görüşünde. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Dave McClure’ın yazısı için: Link